30 Nisan 2007 Pazartesi

yine.. yeni.. yeniden.. :)



kaybettigim mutlulugum, yine mi geldin sen bana?
yine mi çiçekler actırdın yüzümde?
HOSGELDİN!!!

Özlemişim seni, aslında unutmuşum..uzun zaman oldu degil mi?
nasıl bırakıp gittin beni oyle mutluluk, hüznün ellerine teslim ettin, o beni üzerken kırarken hiç mi düşünmedin beni?
evet cok üzüldüm.. cok..
ama artık cok iyiyim,çünkü artık varsın, seni hissedebiliyorum içimde..

seni bana kim getirdi biliyomusun?
o..
canım..
zaten beni başka ne mutlu edebilirdi ki dimi..
ama bu sefer seni iyice sakladık, birdaha kacma diye,hep bizimle kal diye..
sıkıca bagladık seni,kelepceledik ikimizin de ellerine..
eger o kelepceyi cıkarır da ellerimizi ayırırsak sen de ucup gideceksin aramızdan,ama üzgünüm mutluluk.. sanırım sonsuza kadar bizimle kalacaksın, bizim o kelepceyi cıkarmaya hiç niyetimiz yok da.. :)

bak mutluluk, işte senin resmin yukardaki..
sen hep farklı şekillerde cıkarsın ya karşımıza, bu seferki gelecekteki görüntün, aslında görüntümüz..
sen, ben ve canım..
sen ne kadar guzel çıkmışsın gülüşlerimizde degil mi?
saklamamışız seni, tebessümümüzle daha cok ortaya cıkarmışız..


hep bizimle kal olur mu mutluluk?
biz istesek te sen kacma..
seni bi kere daha kaybetmek istemiyorum mutluluk, bu resmi hayata geçirelim olur mu???

28 Nisan 2007 Cumartesi

prblm

yazamıcam
yine bunalım bi yazıya başlamak istemiyorum...
yazamıcam...sanırım..


20 Nisan 2007 Cuma

olmadı bu sefer...




evet..
vizelerim kötü geçti...
bazen olmuyo işte, ne yapayım..
çalısamadım..
güdülenemedim..
zorladım aslında çalısmaya kendimi, ama almadı kafam fazlasını..
neyse..
önümüzdeki sınavlara bakıcaz artık:)

e madem olmadı, bu haftanın üstüne bu sarkı iyi gider herhalde..

19 Nisan 2007 Perşembe

yagmur.. cem adrian...

iyi miyim?




dinlendiriyo bu sarkı beni..hüzünlendiriyo..
alıp götürüyo...

aglamam yalnızlıgımdan degil, çaresizligimden...

18 Nisan 2007 Çarşamba

vizeler,vizeler....

canım yazı yazmış bloguma,sevindim..
sarkı da koymuş, hatta bi yazımı da degiştirmiş..
begenmediginden olsa gerek:)

şu vizeler bi bitse de kurtulsam ya.. zaten güdülenemiyorum, calısmak zor geliyo..
meger ne cok eksigim varmış benim, notlara sanki hayatta ilk defa görmüşüm gbi bakıyorum..
neyse,birini atlattım, cok parlak gecmese de.. 4 tane kaldı..
hayırlısı...

16 Nisan 2007 Pazartesi

son istasyon...


ne kadar acı cektirsende
yinede senden vazgecemiyorum
çünkü sen nefesim herseyimsin
inanıyorum sende
artık daha fazla acı cektırmıcek
beni anlıcaksın
herseye ragmen sonunda
yine mutlu ve birlikte
olucaz
biliyomusun sanki bana hiç
zarar vermemişsin gibi seni hala
deli gibi seviyorum ve son nefesıme
kadar da sevıcem sonunda sen yanımda
olmasan da bu kalp senı unutmıcak . . .

14 Nisan 2007 Cumartesi

apocaliptica yüzünden..

aldı götürdü yine apocaliptica beni..
unuttuklarımı hatırlatti, aklımdakileri unutturdu..
hem bagıra çagıra isyan etme duygusu uyandırdı , hem de bi köşeye çekilip kimseye duyurmadan sessiz sedasız gözlerimden yalnızlıklarımı dökme duygusu...
yalnızlık..
bazen insan kalabalıklar arasında da yalnızlık çekebiliyomuş,ögrendim..
ama gocunmuyorum bundan, alıştım galiba..
artık yaşadıgım anın derdindeyim.. "an" güzel geçsin, gerisi nasıl olsa yine benim aleyhime olacak,belli..
yaptıklarımdan veya yapmadıklarımdan kendim sorumlu olmalıyım,degil mi?
bu bir isyan degil.. dedim ya alıştım..
o yüzden artık hiçbirşeyin sonucunu düşünmek istemiyorum..
"şöyle yaparsan böyle olur" ları önemsemek ve "böyle olmaması için şöyle yapmamam ŞART!" fikrine bagımlı yaşamak istemiyorum..
hayır..
ben "an"ı degerlendirmek istiyorum ya..
yaşadıgım anı..
sorgulanmak istemiyorum..
bu benim seçimim degil mi? böyle olması gerekmez mi zaten?
ama ben oyle istiyorum, ve oyle olacak artık..
su an yazmak istiyorum ve yazıyorum, bu yuzden de sorun olcak belki de, ama düşünce özgürlügüme de karışılmaz artık herhalde..

off apocaliptica, hep senin yüzünden..
yine susamadım... susamıyorum..


içimde birşeyler var birikmiş..
hissediyorum..
duyuyorum..
görüyorum..
anlatamıyorum....


11 Nisan 2007 Çarşamba

yandaki şarkıyı bi dinleyin bence...

böyle bazı şarkılar vardır, ilk duydugunuz an etkiler sizi..
bayılırsınız şarkıya..
herhalde 100 kere dinlesem sıkılamam diye düşünürsünüz,ama yine de sıkılıyo insan bi zaman sonra..
nedense..
yana koydugum hello da bu şarkılardan olacak mı bilmiyorum, ama sanmıyorum uzun zamandır beni hiç sıkmadı,hep rahatlattı bu şarkı..
ama yine de ben sık sık blogumdaki şarkıları yenilemeyi düşünüyorum, ruh halime gore...
cok degişken oldugu için benim ruh halim:)
bi an öle bi mutlu olurum ki mutluluktan herkese iyi davranırım,sevmedıklerıme bile..
bi an da gelir öle kötu olurum ki en sevdiklerimi bile sacma seylerden kırarım..
bu iki olay arasındaki süreç bazen 15 dakkayı gecmıyo, delilik işte..
iyi de ben şarkıdan nası buralara geldim ve niye bunu anlatıyorum?
ilginç...
en iyisi ben susayım.
:))))

9 Nisan 2007 Pazartesi

'cause i'm broken...









öyle bir susuyorum ki,
feryat eder gibi...


aslı...

6 Nisan 2007 Cuma

I am şakır şakır english:)

yok dedim ya..
yeter bu kadar bunalım yazı,biraz silkelen aslı!
gezinirken bunları buldum.. ve bayıldım!
meger ne guzel teşvik edermiş bizim okul ingilizceye,hayret!
insanda ingilizce ögrenmeyi gurur meselesi haline getirme etkisi yapıyo..
resimleri gördukten sonra vizelere daha yogun calısmaya karar verdim bile!

işte favori resim:

bu da 2.si.. 1. kadar iyi..





ve sonuncu


işte gercek bir sanat eseri...


:))))


cok sevdim bu resimleri!!!








4 Nisan 2007 Çarşamba

sana yazdım...

resimdeki gibiyiz senle..
kopmak üzereyiz.. ama elini çeken sensin..
ısrarla uzaklaşan,nedenini anlayamadıgım sekilde bana soguk davranan sensin..
suclamıyorum seni asla.. bu bi suç degil, bi seçim..

resimdeki gibiyiz senle..
sanki yüzük benim elimde, sen coktan cıkarmışsın,belki de hiç takmamışsın..
ben cıkarmıyorum,cıkaramıyorum, benim bi parçam olmuş,elimdeki parmaklardan,kemiklerden biri gibi..
sen degmemek için en uçtan tutmuşsun elimi,ona dokunmak,temas etmek bile rahatsız eder gibi..

resimdeki gibiyiz senle..
ben dolamışım elime koluma sevdayı, rengi siyah da olsa,karanlık da olsa git gide arttırmışım, cogaltmışım..
sen giderken bile elim kolum aşkınla dolu..
sende ise ufak bi parça kalmış..
incecik,tek bi parça..
onu da çıkarıp atmak aklına gelir gibi..
giderken onu da bana bırakacakmışsın gibi..

resimdeki gibiyiz senle..
ilişkimiz karanlık..
siyah beyaz, ama beyaz olan sadece anılar,yaşadıgımız anlar siyah..
dumanlı..
güneş hiç dogmamış ve hiç dogmayacakmış gibi..
hiç umut yokmuş gibi..

resimdeki gibiyiz senle...
kararsız.. dengesiz.. düşünceli..
ama ne olursa olsun, elimi tamamen tutmasan da, sanki hala birşeylerin bitmesini istemezmişsin gibi..
tamamen koptugunda birşeyleri eksik hissedecekmişsin gibi..
gitmeye cesaret edemeyecekmişsin gibi..

resimdeki gibi olalım senle..
herşey siyah olsun,karanlık olsun..
ama hep ufacık bi ihtimal kalsın aşkımız için..
sarılma bana istersen,parmagımın ufacık bi noktası dokunsun eline, yeter..
uzak ol,ama benim oldugunu bileyim,yeter..

gitmene izin vermicem..
bakışlarındaki özlemi hissetmedigim ana kadar..
gitmene izin vermicem..


ne güzel söylüyor şebnem..
"sil baştan başlamak gerek bazen.."